42. ÜÇ ŞEY
Es-selâmü aleyküm ve rahmetu’llàhi ve berekâtüh!
Geçen derslerden hatırımda kalan üç şey var ki, onu hatırlatmak isteyeceğim: Cenâb-ı Peygamber buyurmuş ki:
“—İki huy, iki haslet var ki, onlardan daha üstün bir şey yoktur. İki tane: Birisi Allah’a iman; ikincisi müslümanlara faydalı olmak!”
Müslümanlara faydalı olmakta çok şey var: Açı doyurmak var, giydirmek var, barındırmak var... Birçok şeyler var. Fakat asıl mühimi Kur’an’ı öğrenip, öğretmektir!
Çünkü Peygamber SAS Efendimiz buyurmuşlar ki:69
خَيْرُكُمْ مَنْ تَعَلَّمَ الْقُرْآنَ وَعَلَّمَهُِ (خ. عن عثمان)
(Hayruküm men tealleme’l-kur’âne ve allemehû) “Sizin en
69 Buhàrî, Sahîh, c.IV, s.1919, no:4739; Ebû Dâvud, Sünen, c.II, s.70, no:1452; Tirmizî, Sünen, c.V, s.173, no:2907; İbn-i Mâce, Sünen, c.I, s.76, no:211; Ahmed ibn-i Hanbel, Müsned, c.I, s.69, no:500; İbn-i Hibbân, Sahîh, c.I, s.324, no:118; Tayâlisî, Müsned, c.I, s.13, no:73; Beyhakî, Şuabü’l-İman, c.II, s.324, no:1932; Neseî, Sünenü’l-Kübrâ, c.V, s.19, no:8037; Begavî, Şerhü’s-Sünneh, c.II, s.326; Ebû Avâne, Müsned, c.II, s.445, no:3766; İbnü’l-Ca’d, Müsned, c.I, s.84, no:475; Tahàvî, Müşkilü’l-Âsâr, c.XI, s.277, no:4470; İbn-i Asâkir, Mu’cem, c.I, s.14, no:14; Ebû Nuaym, Ahbâr-ı Isfahan, c.V, s.475, no:40139; Temmâmü’r-Râzî, el- Fevâid, c.I, s.93, no:208; Deylemî, Müsnedü’l-Firdevs, c.II, s.169, no:2847; İbn-i Adiy, Kâmil fi’d-Duafâ, c.III, s.398; Hatîb-i Bağdâdî, Târih-i Bağdad, c.IV, s.109, no:1767; Ebû Nuaym, Hilyetü’l-Evliyâ, c.IV, s.194; Hz. Osman RA’dan. Tirmizî, Sünen, c.V, s.175, no:2909; Dârimî, Sünen, c.II, s.528, no:3337; Bezzâr, Müsned, c.I, s.134, no:698; Kudàî, Müsnedü’ş-Şihâb, c.II, s.227, no:1241; İbn-i Adiy, Kâmil fi’d-Duafâ, c.V, s.301; Hatîb-i Bağdâdî, Târih-i Bağdad, c.X, s.459, no:5628; Hz. Ali RA’dan. Hatîb-i Bağdâdî, Târih-i Bağdad, c.IV, s.18, no:1614; Abdullah ibn-i Ömer RA’dan. Bezzâr, Müsned, c.I, s.206, no:1157; İbn-i Adiy, Kâmil fi’d-Duafâ, c.II, s.191; Mizzî, Tehzîbü’l-Kemâl, c.V, s.290; Ukaylî, Duafâ, c.I, s.218, no:266; Sa’d ibn-i Ebî Vakkas RA’dan.
Kenzü’l-Ummâl, c.I, s.525, no:2351, 2353; Keşfü’l-Hafâ, c.I, s.393, no:1251;
Câmiü’l-Ehàdîs, c.XII, s.400, no:12178.
hayırlınız, Kur’an-ı Kerim’i öğrenenlerdir ve öğretenlerdir.” Müslümanlara fayda bu cihettendir. Karnını doyursan, üstünü giydirsen, ev bağışlasan; bunlar hep geçici şeylerdir. Ve kıymetsiz şeylerdir. Asıl ona lâzım olan, dinini öğrenmesi! Dinini öğrenmesi için de, din bilgisini okumak lâzım! Öğrenmek, sonra da öğretmek lâzım! Bir. Kısa söyleyeceğim.
İkincisi: Bütün fitnelerin başı, hani birçok fitneler oluyor ya, ta Adem AS’dan beri; kıyamete kadar gider bunlar... Bunların başı iki şeymiş: Birisi öşrü vermemek, diğeri de zekâtı vermemekmiş!
Hani, biz fitneleri şurada burada arıyoruz, boş... Fitnenin başı, Allah’ın emrini tatbik etmemek!
Öşür, Allah’ın emridir... Zekât, Allah’ın emridir. Onu kimse kaldıramaz. “Namazı sizden kaldırdık!” deseler, kalkar mı namaz bizden? Namaz neyse zekât da odur. O, kaldırdık demekle, “Sen vergi verirsen, kurtulursun bu işten.” demekle, bu iş hallolmaz. Allah’ın emri nedir? Zekât... Ver! O kadar... İki.
Üçüncüsü de: Bir delikanlı tahsil-i ilim için, uzak bir yere gitmeye karar vermiş. İlim memleketine... O zamanın nebîsi duymuş. Demiş:
“—O delikanlıyı getirin de, ben ona üç nasihat edeyim! Ondan sonra gideceği yere gitsin.”
Çağırmışlar delikanlıyı; gelmiş. Demiş ki:
“—Ey delikanlı! Sana üç nasihatım var, iyi dinle!”
“—Buyur!”
“—Allah’tan kork! Nerede olursan ol, gizli-âşikâr her yerde Allah’dan kork! Çünkü Allah, her yerde seni görmekte ve her şeyini bilmektedir. Bu korkuyu içine sok! İkincisi: Allah’ın kullarından hiç bir kulun aleyhinde konuşma! (İllâ bi-hayrin) Ancak hayırla konuş! Üçüncüsü de: Lokmana dikkat et! Helâl olsun lokman...” demiş.
Allah affetsin kusurlarımızı... Bu kadarcık nasihat hepimize yeter... Allah cumamızı mübarek etsin...
Bi’smi’llâhi’r-rahmâni’r-rahîm.
Lâ ilâhe illa’llàhu’l-halîmü’l-kerîm... Sübhàna’llàhi rabbi’l- arşi’l-azîm... El-hamdü li’llâhi rabbi’l-àlemîn... Nes’elüke mûcibati rahmetike… Ve azâimi mağfiretike... Ve’l-ganîmete min külli birrin... Ve’s-selâmete min külli ismin... Lâ teda’lenâ zenben illâ gafarte... Ve lâ hemmen illâ ferracte... Ve lâ haceten leke fîhâ ridan, illâ kadaytehâ yâ erhame’r-râhimîn... Yâ erhame’r- râhimîn... Yâ erhamer’-râhimîne, irhamnâ…
Ve selâmün ale’l-mürselîn... Ve’l-hamdü li’llâhi rabbi’l-àlemîn, el-fâtiha! .............................
Es-selâmü aleyküm ve rahmetu’llàh!
03. 08. 1979 - İskenderpaşa Camii