• /
  • Kütüphane
  • /
  • Muhtelif Yazılar
  • /
  • 23. HİCRÎ 15. ASIR İÇİN
22. HZ. EBÛ BEKİR (RA)’IN BİR ŞİİRİ

23. HİCRÎ 15. ASIR İÇİN



Doç. Dr. M. Es’ad COŞAN


Hicrî 14. Asr’ın son senelerindeyiz; 9 Kasım 1980’de hicrî 15. Asr’a girmiş olacağız. Bu müstesna vakıa dolayısiyle dikkatler bir zamandır, Hazret-i Peygamber SAS’in şahsiyetine, hicret hadisesinin tarihi ve mânevî ehemmiyetine, İslâm dininin mahiyet ve prensiplerine yönelmiş bulunuyor.

Geçtiğimiz günlerde bu münasebetle birkaç beynelmilel toplantı da akdedildi; bazı kitap ve mecmua yayınlarına başlandı; yeni bir İslâmî faaliyet havası esmeğe, heyecan dalgası yayılmağa başladı. Halen birçok İslâm ülkesi ile, bazı kuruluş ve dernekler kutlama programları ve faaliyetleri üzerinde çalışıyor.

İslâm muhalif ve muarızları ile birçok mülhid ve münkirin geçen asırdaki hâkim zannı, umumiyetle dinlerin ve özellikle İslâmiyet’in, modern, ilmî ve teknolojik buluşlar ve gelişmeler karşısında er geç gerileyeceği ve zamanla sosyal hayattan silineceği merkezindeydi. Şimdi aradan geçen zaman, bu zann-ı fâsidin boş ve bâtıl olduğunu göstermiş bulunuyor.


Artık din ve mâneviyâtın, insanları ve cemiyetler için, ferdî ve ictimaî huzur ve mutluluk için taşıdığı önem, komünist ülkelerde bile kabul edilmekte ve din varlığını sürdürmeğe devam edecek görünmektedir.

Hele İslâmiyet, bunca açık ve gizli emperyalist baskıya, maddî, mânevî ve kültürel hücuma rağmen yine taptaze ve dipdiri ayakta durmaktadır. Asırlar ve ilmî gelişmeler onu yıpratmamış, aksine teyid ve takviye etmiştir. İslâm, günümüzde, İslâm ülkelerinde olduğu kadar, diğer ülkelerde, Avrupa, Afrika ve Amerika’da... gerçeği arayan bütün insanların yegâne ümidi ve nihaî melcei haline gelme yolundadır. İnsanlığı kurtaracak yolu, hak dini ve ruha huzur verecek sağlam mânevî kaynağı arayan birçok kimse, gerçek teselliyi, en nihayet onun bir ana kucağı gibi sıcak ve samimî

116

bağrına atılmakta buluyor.19


Fertler gibi bazı devletler de, buhranlardan kurtuluşu, İslâm nizamına yönelmek ve dönmekte bulmağa başlamışlardır. Çünkü denedikleri diğer beşerî, siyasî sistemler, milletlerini madde ve mânâlarıyla, adâlet ve hakkaniyet ölçüleri içinde saadete ulaştırmakta yeterli olamamışlardır. Dünyanın pek çok yeri çalkantı, kargaşalık ve buhran içinde çırpınmakta, huzursuzluk azalacak yerde yaygınlaşmaktadır.

Bugün artık pek çok kimse, çok net ve rahat bir şekilde, beşeriyetin kurtuluşunu İslâm’da görmekte, onun cihanşumul, adil ve kâmil prensiplerinin değerini anlamış bulunmaktadır.



19 Bu vakıanın müşahhas delilleri ve numûneleri için bk. Msi. Charm of İslâm, Karachi 1960; İslam: Our Choice, Karachi 1967 ve bu sonuncu eserin tercümesi olan, Niçin Müslüman Olduk, İstanbul 1972. Bu eserlerde gayri müslimlerin İslâm hakkındaki takdîrkâr ifadeleri ve müslüman olan çeşitli Avrupalı, Amerikalı... münevverin, İslâm’ı tercih ediş sebeplerini anlatan ifadeleri derlenmiştir.

117

Bu fevkalâde mühim bir merhale ve iyi bir fırsat zeminidir. Bütün şuurlu ve samimî müslümanlar, bu oluşu kolaylaştırıcı, yeni bir mes’uliyet anlayışını benimsemeli, kendine teveccüh eden vazifeleri görüp, ona göre çalışmalıdır.

Kasıca söylemek gerekirse 15. Hicrî Asr’a yeni bir şevk, şuur ve canlılık içinde girmek için elden geleni yapmalıyız. Bunun için önce kendi düşünüş ve davranışlarımıza yeniden çekidüzen vermek, sonra da diğer insanlara İslâm’ı tanıtmak ve benimsetmek için kuvvetli bir kampanyaya girişmek gerekir.

Hicret kutlamaları ve 15. hicrî asrı karşılama çalışmaları kaçınılmaz bir fırsat ve güzel bir vesîle olabilir. Bütün din görevlilerini ve aktif müslümanları, bu hususun detaylarını düşünmeğe ve fırsatları değerlendirmeğe davet ediyoruz.

Şunu unutmamalıyız ki, bu bize göre, şahsî ve mânevî kazancımız için olduğu kadar, millî bekàmız, necat ve selâmetimiz için de tek çare ve yegâne devadır.


Uğraş, didin, düşün, ara, bul, koş, atıl, bağır!

Durmak zamanı geçti çalışmak zamanıdır.




(Diyanet Gazetesi, 15 Kasım 1979, s. 225, sf. 4)

118
24. NA’TLARIYLA TANINMIŞ OLAN ŞAİR NAZÎM