MÜHİM MESELELER
İSLAM, TEMMUZ 87
Halil Necatioğlu
Bir yakınım, bana Tapu dairesinden namuslu bir devlet memuru getirdi, tanıştık, dertleştik. Adam kayırmadığı, herkese eşit muamele yaptığı, rüşvet almadığı ve haksız işlemlere engel olduğu için çile çekmiş, açığa alınmış, tekrar göreve döndüğünde küçük bir odada tek başına oturtulmuş, kendisine iş verilmemiş, makamının gereği resmî yan gelirleri gerekçe gösterilmeden kesilmiş... durumu ilgili mercilere dilekçe ile bildirmiş.
Artık maddî yönden sıkıştığını, resmî görevden ayrılmak istediğini söyledi. Böylesine ciddî ve dürüst, azimli ve kararlı kişi elbette özel sektörde çok daha fazla maddî imkânlara sahip olur, daha iyi maaş alırdı; ama ben ona, görevinde sabr etmesini, doğruluk ve fazilet mücadelesini sürdürmesini, bunun kendisine büyük ecir ve sevap kazandıraçağını, ülkemizin ancak böyle bir zihniyetle ilerleyip yükseleceğini ifade ettim.
Ülkemiz korkunç bir kültürel bunalım, ahlâkî tereddî ve çöküş görülüyor. İslâm'dan, imandan uzaklaştıkça problemlerimiz hızla çoğalmakta ve genişlemekte. Ayrıca okuduğum birçok gazete ve derginin, kökü dışarda örgütün haince bu durumu körüklediğini görüyor, kahr oluyorum.
1
Rüşvet yaygın bir hastalık halinde ortalığı kasıp kavuruyor. Seks duygusu birçok kimsenin gözünü kör etmiş, aklını başından almış. Sayfiyelerde, plajlarda, tatil köylerindeki çılgınlık ve arsızlıklar hergünkü gazetelerin başlıca resim ve haber malzemesi. Ekonomik hayatta bir kargaşa, korkunç bir kazanma hırsı, dalavere dolandırma, hileli iflâs... Güney Doğuda anarşi ve terörö, dış ülkelerde ezeli düşmanların kampanyaları, haliç ruhu hortlatma çabaları.
Bu ciddî çevre şartları dolayısıyle üzerimize ciddî görevler düşüyor, sevgili okuyucular. Tüm doğru-dürüst, mert ve namuslu kişiler sorumluluk şuuru ile birlik ve beraberlikle gayrete gelmeli, fedakârca çalışmalıyız. Çağın gereği âlet ve vasıtaları sağlayıp, ilmin vardığı en son sonuçları değerlendirirek, modern ve verimli metodları kullanarak çalışmalıyız. Bunun için özellekle, keselerin ağzını artık iyice açmak gerektiği, çok net olarak görülebilmektedir.
Genel şuurlanma, halk eğitimi, sıhhatli haber, organizasyon ve koordinasyon, araştırma ve geliştirme çalışmalarının temeli ve ilk kademesi olarak haftalık tarafsız bir dergi ile; geniş kadrolu, büyük kapasiteli zengin bir matbaa tesisini çok gerekli ve çok zaruri görüyorum.
Siz değerli yakınlarım ve aziz kardeşlerimin, bu husustaki görüş, tavsiye ve yardımlarına şiddetle ihtiyaç vardır. Çünkü bu saydıklarım, bir kişinin ve gurubun tâkatının cok cok üstünde, cok ağır yükler ve çalşışmalardır; mutlaka kollektif çalışma ve dayanışma gerektirir
2