• 283 •SONUÇ

Metin Erkaya, eserleriyle ve insanların gönüllerine dokun- masıyla hem yakın çevresinde hem de İskenderpaşa tarihinde önemli izler bırakan bir derviştir. O, bir taraftan Mehmed Zâhid Efendi ve Esad Hocaefendi’nin dizinin dibinde yetişme imkânı bulması yönüyle İskenderpaşa’nın son dervişlerinden, diğer taraftan da İskenderpaşa’daki kazanımlarını tüm insanlığın istifadesine yayınlarıyla sunabilmesi yönüyle son aksiyoner- lerdendir. O’nun temel gayesi ulaşabildiği herkesin kendisi gibi tasavvuf yoluna girmesi, hocaefendilerden feyz alması ve böylece hayatını yeniden şekillendirmesidir. Bu gayeyle onlar- dan duyduğu her bilgiyi insanlığın istifadesine sunmak üzere kayda geçirmeyi temel bir vazife bilmiş ve hayatını bu uğurda adamıştır. Yayınladığı seksen dört cilt eserin yanında gazete ve dergi faaliyetleri onun bu doğrultuda tek başına bir yayın kuruluşu gibi faaliyet göstermesinin bir mahsulüdür. Esad Hocaefendi’nin teşvik ve desteğiyle başladığı yayın çalışmaları Metin Erkaya’nın yaşamının merkezine oturmuştur. O, çalışmalarını daha rahat yürütebilmek için muayenehane hekimliğine devam etmiş, ekonomik sıkıntılar baş gösterdiğinde dahi kitap çalışmalarını aksatmaması için resmi bir kuruluşa geçiş yapmamıştır. Kitaplar uğruna dünyalık imkânlardan geçen Metin Erkaya’nın Esad Hocaefendi’den duyduğu övgü dolu sözler, onun için en büyük mükâfat olmuştur. O’nun düşünce dünyasında Mehmed Zâhid Efendi ve Esad

Hocaefendi, hedefe giden yolda bir vasıta olmuştur. Burada- ki temel gaye, Hocaefendilerin sohbetleri, yönlendirmeleri ve himmetleri vasıtasıyla Peygamber Efendimiz’e (sas) ulaşmak- tır. İskenderpaşa’daki sohbetlerin merkezinde hadislerin ve Peygamber Efendimiz’in (sas) sünnetinin yer alması da bu ga- yeye hizmet etmektedir. Böylece Peygamber Efendimiz’i (sas) gönülden sevip ona tâbî olan ihlâslı bir toplumun oluşması hedeflenmiştir. Metin Erkaya’nın konuşmalarında Peygam- ber Efendimiz’i (sas) dilinden düşürmemesi bunun en güzel örneğidir.

Metin Erkaya, çok okuyan bir kimse olması itibariyle seviyeli konuşmalarıyla da dikkat çekmektedir. Özellikle Peygamber Efendimiz’in (sas) ve ashabının hayatını çok iyi bilmesi ve bu- nun yanında tefsir, hadis, fıkıh ve tasavvuf ilimlerine dair temel kaynakları okumuş olması, sohbetlerini bilimsel bir temele oturtmaktadır. O, tarihî ve kültürel birikimiyle muhatabın se- viyesine göre konuşabilmekte, bir akademisyen yahut bir çiftçi olması fark etmeksizin toplumun her kesiminden kimselerle çok rahat iletişim kurabilmektedir. O, tatlı dili ve muhatabını hayrette bırakan misalleriyle gönüllere girmeyi başarabilmiştir. Haksızlık karşısında susmayıp daima müdahale etmeyi bir prensip edinmiştir. Bazen trende yanında oturduğu bir gençle, bazen de caminin şadırvanında abdest alırken karşılaştığı bir öğrenciyle çekinmeden diyalog içerisine girmiş ve böylece ya-şamı boyunca irtibatı koparmayacak dostluklar kurabilmiştir. Onun bu girişken tavrı, öğrencilik yıllarından son günlerine kadar kazandığı insanlarla Türkiye’nin neresinde olunursa olunsun Metin Erkaya’nın bir tanıdığına rastlamayı mümkün kılmıştır. Metin Erkaya sohbet etmeyi, bildiklerini insanların istifa- desine sunmayı, özellikle İskenderpaşa’nın geçmişi ve gele- ceği üzerine mütalaalar yapmayı çok seven bir derviştir. Bu kitabın oluşmasında da büyük oranda onun muhtelif zaman- larda yaptığı konuşmalar temel alınmıştır. Onun konuşmaları

incelendiğinde hiçbir zaman şahsını öne çıkartmadığı hemen dikkat çekmektedir. Merkezde daima Mehmed Zâhid Efendi ve Esad Hocaefendi yer almaktadır. Metin Erkaya, onlarla ilgili bir meseleden söz edecekse bir şekilde hatırasını anlatmaktadır. Bunun haricinde kendi yaşantıları onun nezdinde bir önem arz etmemektedir. Bundan dolayı hatıraları ve anlattıkları şahsi yaşantısından ziyade İskenderpaşa’nın tarihine ışık tutacak bir mahiyet arz etmektedir.

Metin Erkaya, mesleğindeki mahareti, bilimsel ve kültürel birikimi, İskenderpaşa Cemaati’ne olan hizmetleri, yayın çalış- maları, çevresindeki insanlarla kurduğu samimi dostluklarıyla hayatı dolu dolu yaşamış örnek bir şahsiyettir. Ne var ki onun en büyük hayali olan kitap çalışmalarını tamamlamaya ve ha- zırladığı kitapların basıldığını görmeye vadesi yetmemiştir. Temennimiz onun eserlerinin layık olduğu veçhile yayınlanarak insanlığın istifadesine sunulması olacaktır.