• 9 •ÖNSÖZ
İskenderpa şa, 20. Yüzyıl Türkiye’sinin en etkili dini-ta- savvufî akımıdır. Gerek üniversite camiasında gerekse siyasiler arasında ahlâk ve mâneviyâtı her türlü ideolo- jinin önünde tutmayı gaye edinip çağın ihtiyaçlarına uygun bir dindarlık tesis etme ilkesiyle hareket eden İskenderpaşa, aslen tasavvufî gelenekten gelen bir topluluktur. İskenderpaşa, Nakşibendiyye Tarikatı bünyesinde Hâlid el-Bağdâdî’ye (rh.a) nisbet edilen Hâlidiyye kolunun İstanbul’daki temsilcilerin- den Ahmed Ziyâeddin Gümüşhânevî (rh.a) önderliğindeki tekkenin Cumhuriyet dönemindeki uzantısıdır. Bu gelenekten gelen şeyh Mehmed Zâhid Kotku’nun (rh.a) İstanbul Fatih’te, II. Bayezid’in veziri İskender Paşa tarafından yaptırılan İskender- paşa Camii’nde imamlık vazifesine başlamasıyla birlikte camiye nispet edilerek anılmaya başlayan bu cemaat gerek Türkiye’de gerekse dünyanın çeşitli yerlerindeki mensuplarıyla tasavvufî faaliyetlerini yaygın bir şekilde sürdürmüştür. Tekke ve zaviyelerin kapalı olması dolayısıyla İskenderpaşa Camii’ni tasavvufî eğitim faaliyetlerinin merkezi haline getiren Mehmed Zâhid Kotku’nun vazifesini kendisinden sonra damadı, aynı zamanda Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesinde öğretim üyesi olan Prof. Dr. Mahmud Esad Coşan (rh.a) yürütmüştür. Coşan’ın önderliğindeki Nakşî-Halidî tarikatı yaygın olarak İskenderpaşa Cemaati olarak anılmaya devam etmiştir. 1970’li yıllardan 2000’li yıllara kadar faal bir şekilde tasavvufî çalışma-
larını sürdüren bu cemaatte bir taraftan üniversite öğrencilerine yönelik faaliyetler yapılırken diğer taraftan da toplumun tüm kesimlerine hitap eden bir eğitim politikası izlenmiştir. Bunun neticesinde İskenderpaşa, entelektüel kimselerden oluşan bir topluluk haline gelmiştir.
İskenderpaşa’da yetişen ve ömrünü söz konusu gelenek için vakfeden dervişlerden birisi de Dr. Metin Erkaya’dır. Metin Erkaya’nın henüz lise yıllarındayken mensup olduğu İskender- paşa, onun hayatını şekillendiren en önemli unsur olmuştur. Okuyacağı üniversiteyi ve mesleğini seçiminden, vefat ettiği ana kadar hayatının her aşamasında maddeten ve mânen şeyhlerinin etkisi bulunmaktadır. Gençlik yıllarındaki şeyh arayışının neti- cesinde intisap ettiği Mehmed Zâhid Efendi’nin dizinin dibinde üniversite yıllarını geçirme imkânı elde eden Metin Erkaya, bu yıllarda Esad Hocaefendi ile de tanışarak dönemin şartları nispetinde iyi bir tasavvufî eğitim almış, Esad Hocaefendi’nin şeyhliği yıllarında da en yakınında olmaya devam etmiştir. Metin Erkaya’nın öğrencilik yıllarından itibaren başlattığı kitap çalışmaları ise vefatına kadar devam etmiş, dergi, gazete ve son olarak sosyal mecralarda yaptığı yayın faaliyetleriyle birlikte gerek şeyhlerinin nezdinde gerekse cemaatin içerisinde saygın bir konuma sahip olmuştur. Metin Erkaya’nın hayat hikâyesi, 20. Yüzyılda bir dervişin nasıl tasavvufî faaliyetler yapabileceğini gösteren en güzel ör- nektir. Tıp fakültesi öğrencisi olmakla birlikte Metin Erkaya, İslâmî meselelere ilgisi ve başta Mehmed Zâhid Efendi ve Esad Hocaefendi olmak üzere muhtelif hocalardan İslâmî ilimler alanında dersler alması neticesinde “İskenderpaşa’dan mezun” olmuş tasavvufî terbiyesinin yanında dinî ilimlerdeki birikimiyle örnek bir derviş haline gelmiştir. Öğrenci faaliyetleri, yayınlar, sohbet ve konferanslarıyla ömrünü bu alanda hizmet etmeye vakfeden Metin Erkaya, kendisinden sonra bıraktığı seksen dört cilt eserle daima hayırla yâd edilecek bir ömür sürmüştür. Elinizdeki bu kitaba verilen “İskenderpaşa’da Bir Velûd Derviş”
adı da Metin Erkaya’nın gerek kendi telif eserleri gerekse Hoca- efendilerin sohbetlerinden hazırladığı kitaplarla İskenderpaşa içerisinde üretken bir derviş olma vasfını simgelemektedir. Tasavvuf tarihinde yazdıkları menâkıbnâmelerle şeyhlerinin hatırasını yaşatan dervişler gibi Metin Erkaya da kendi şeyhle- rinin sözlerini ve geleneklerini nesilden nesile aktarma vazifesi görmüştür. Onun hayatını ve söz konusu geleneğe dair yaptığı faaliyetleri ele alan bu kitabın, hem İskenderpaşa tarihinin bir yönüyle de olsa kayıt altına alınmasına hem de onun hatırasını yâd etmeye vesile olmasını temenni ediyoruz. Kitap büyük oranda Metin Erkaya’nın muhtelif zamanlarda hayatı hakkında yaptığı konuşmalardan hareketle şekillenmiştir. Eserin oluşmasında bilgi ve belgelerin temin edilmesinde eme- ği geçen başta amcalarım Prof. Dr. Hasan Hüseyin Erkaya ve Hacı Ali Erkaya olmak üzere annem Gülay Hanım, kardeşlerim Muhammed Zahid, Abdüllatif, Taha Habibullah, Ahmed Enis, Lütfullah ve Muharrem Nureddin Erkaya’ya, eseri titizlikle oku- yup tashih eden Mehmed Zahid Erkaya ve eşim Ayşe Hümeyra Erkaya’ya, kitabın yayım sürecindeki katkılarından dolayı Veli Aknar’a ve İlahiyat Yayınları çalışanlarına teşekkür ederim.
Gayret bizden muvaffakiyet Allah’tandır
Doç. Dr. Mahmud Esad ERKAYA
Ankara, 2023
Dr. Metin Erkaya - 2018