HALK VE DEVLET İLİM VE SANAT EYLÜL 88 Toplumuzun ana malzemesine teşkil eden ve tarihimizden, örfümüzden, inancımızdan gelen tabii akış çizgisinin devamı olan temiz yürekli ve saf halk kitleleri, hukuk ve siyaset ilimleri sahasına uzun zaman yabancı bırakıldılar. Çevrenize bakınız, kahir eskeriyetin, kendilerinin asıl bir mekanizma içinde yönetilip çevrildiğinden bihaber olduğunu göreceksiniz. Bu biçareler, mevcut ve mer'i ictimai ve hukuki sistemin, kendilerine ne gibi haklar verdiğini ne tür avantajlar sağladığnı bile bilmezler. Bu yüzden kendilerini savunamazlar haklarını kullanamazlar. Çok kere bir heyecan ticareti içinde taraf tutmuş ve ard niyetlerini tanımadıkları kişileri kendilerine vekil seçmişlerdir. Yönetenlerin hak, selahiyet ve gjörevlerinin sınırlarını da bilmezler, onları ağa veya paşa, kral veya hükümdar gibi görür, "Lâ Yüs'el" sanırlar, bu yüzden de etkili sbir şekilde kontrol altında tutmaz; zorbalığa, rüşvete, iltimasa, haksızlığa karşı çıkmazlar.
1
Halkımız kendi dilek ve isteklerini, seçtikleri yöneticilere intikal ettirmede kusurlu ve çekingendir. Bu eksikliğin eski zalim yönetimlerden ve müstebit idarecilerin davranışlarından kaynaklanan bir yara olduğu aşikardır. Halkımız suskun ve sessizdir, istekleri olmazsa veya istemediği şeyler olursa, kızgın ve küskün durumu uzaktan seyr eder. Tarih boyu örfü ve adetine, zevki ve inancına göre nice müesseseler ve güzel eserler koymuş, ama onları koruyamamıştır; camiler yıkılmış, vakıflar satılmış, medreseler yok edilmiş, abideler harab olmuş, türbe ve mezarlıklar istilaya uğramış, devlet hazineleri yağmalanmış, arşivler dış ülkelere vagonlarla satılmış, kıyılar yağmalanmış, sosyal hizmetler korkunç derecede ihmal edilmiştir, hesap soran yok! Halkımız kendi hürriyetlerini veya menfaatlerini kısıtlayacak, kendisine maddi ve manevi zarar verecek yeni kararların alınmasını, yeni durumların oluşmasını engellemeyi bilmez; bunlar karşısında medeni ve hukuki mücadelesini yapmaz. Halkımız kendisinin severek, beğenerek seçtiği kişileri zor duruma düştüklerinde desteklemez, haksız bir darbe veya felakete, antidemokratik bir müdahale, baskı veya zulme uğradığı zaman korumağa girişmez.
2
Bütün bu konulardaki söz, faaliyet ve ahkam mesme hakkı mutlu bir azınlığın elinde gibidir. Bunların çoğu maalesef genelde kökü dışa bağlı ideolojilere, gizli yabancı sosyal teşkilatlara mensuptur; dolayısıyla bize yabancı, halka ve hakka hasım azınlık bir grub teşkil ederler. Bu n(d(nlar bizi ve bizim asil duyugularımızı ne bilsin! Bu sahalarda bizim zihniyetimizde, halkımıza zevk ve aşk ile yol gösterecek, milletimize hizmet borcunu ödeyecek, ona kültürel, hukuki ve siyasi konularda destek olacak, yaralarına merhem saracak mütehassıs elemanlarımız maalesef çok azdır. Kalemizin bu burcu, senelerce savunmasız kalmış, toplumumuz bu yönden büyük yaralar almış, nice öz vatan evladı haksızlıklara kurban olmuş, sonsuz elemlere uğramış, mihnetlere sataşmış, devletimiz ve milletimiz de böylece nice büyük zararlara uğramıştır. Ama halkımız artık uyanıyor, kendi değerlerine bağlı, has evlatları yetişmiş, bu hizmet sahalarına el atmış, aşk ve azimle kollarını sıvamıştır. Artık fuzuli mudahillere, herze-vekillere, dolandırıcılara, sahtekarlara, istismarcılara, çıkarcılara, aracılara, tavizcilere, fesatcılara, bozgunculara dur diyecek kardo oluşmaktadır. Dileriz ki bu değerli hamle durmasın ve bu güzel filiz kurumasın, bu kardo mensupları görevleri ve sorumluluklarını hiç bir zaman unutmasın, ahlak, adap, ilim ve faziletden bir an bile ayrılmasın, halka hizmeti Hakk'ın rızasına ermenin vesilesi bilsin, üstün başarılara ve olumlu büyük sonuçlara ulaşsın!
3
©2024 Kotku Enstitüsü v2.8.2