ÖNSÖZ
Hac, herkese nasib olmayan bir ibadettir. Gidebilenler de, genellikle ömründe bir defa gidebilmektedir. Kara yoluyla hacca müsaade edilmeyişi ve kontenjan uygulaması, hacca gitmeyi daha da zorlaştırmıştır. Onun için, hacca gitme imkânı bulabilenlerin, bu imkânı en güzel şekilde değerlendirmeleri gerekmektedir.
Yolculuğun getirdiği zorluklar, iklim şartlarının farklı oluşu, kalabalık ve sıkışıklık hacıları hırçınlaştırmakta; buna bağlı olarak anlaşmazlıklar, tartışmalar ve dargınlıklar görülmektedir.
Hacılar çok zaman, vakti nasıl geçireceğini bilememektedir. Yapılabilecek nafile ibadetler ve zikirler hakkında yeterli bilgisi bulunmadığı için, mescidde sıkılan hacı, çarşıda pazarda dolaşmaktadır.
Hacca gidecek kimselerin önceden eğitilmesi ve
bilgilendirilmesi, mutlaka halledilmesi gereken bir problemdir. Bu konuda başta Diyanet İşleri başkanlığı olmak üzere, hac organizatörlerine büyük görevler düşmektedir.
Elinizdeki şu kitap, Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN Hocamızın 1993 yılı haccında, muhtelif yerlerde yaptığı konuşmalardan oluşmaktadır. Ayrıca 1990 yılında Mina ve Arafat’ta yapılan konuşmalar ve dualar da ilâve edilmiştir.
Konuşmalarda haccın ve hacılığın faziletleri üzerinde durulmuş; Medine-i Münevvere, Mekke-i Mükerreme, Kâbe-i Müşerrefe, Mina, Arafat gibi mübârek yerler ve yapılabilecek sevaplı ameller anlatılmıştır.
Çok rastlanan hatalı uygulamalar ve yanlış davranışlar örneklerle bildirilmiş; haccın incelikleri, karşılıklı muamelelerde dikkat edilecek noktalar, sevgi ve saygıyı artıracak güzel davranışlar hatırlatılmıştır.
İhram, istîlâm, tavaf, vakfe, şeytan taşlama gibi hacda yapılan çeşitli görevlerin mânevî ve sembolik yönü üzerinde durulmuş; huzurlu, duygulu ve feyizli bir hac yapmanın yolları gösterilmiştir.
Bu çalışmamızın hacca gidecek kimselere faydalı olacağını; Allah’ın rızasına uygun, makbul ve mebrûr bir hac yapmaları konusunda pek çok katkılarda bulunacağını ümid ediyoruz.
Dr. Metin ERKAYA
Sincan, Şubat 1994