01. HACCA GİDERKEN DUA
Allaaahu ekber, allaaahu ekber... Lâââ ilâââhe ila’llaaahu va’llaaahu ekber... Allaaahu ekber, ve li’llâââhi’l-hamd. (3 defa)
Allaaahümme salli alâââ seyyidinâââ, muhammedinin- nebiyyi’l-ümmiyyi ve alâ... Aaalihiii ve sahbihiii ve sellim. (3 defa)
Eûzü bi’llâhi mine’ş-şeytâni’r-racîm...
Bi’smi’llâhi’r-rahmâni’r-rahîm...
إِن أَوَّلَ بَيْتٍ وُضِعَ لِلنَّاسِ لَلَّذِي بِبَكَّةَ مُبَارَكًا وَهُدًى لِلْعَالَمِينَ .
فِيهِ آيَاتٌ بَيِّنَاتٌ مَقَامُ إِبْرَاهِيمَ، وَ مَنْ دَخَلَهُ كَانَ آمِنًا، وَلِلِ عَلَى
النَّاسِ حِجُّ الْبَيْتِ مَنْ اسْتَطَاعَ إِلَيْهِ سَبِيلًً (اۤل عمران:٦٩-٧٩)
(İnne evvele beytin vudıa li’n-nâsi le’llezî bi-bekkete mübâreken ve hüden li’l-àlemîn. Fîhi âyâtün beyyinâtün makamı ibrâhîm, ve
men dehalehû kâne âminâ, ve li’llâhi ale’n-nâsi hiccü’l-beyti menistetàa ileyhi sebîlâ, ve men kefere feinna’llàhe ganiyyün ani’l- àlemîn.) [Şüphesiz, âlemlere bereket ve hidayet kaynağı olarak insanlar için kurulan ilk ev (mâbed), Mekke’deki Kâbe’dir. Orada apaçık ayetler, (ayrıca) İbrahim’in makamı vardır. Oraya giren emniyette olur. Yoluna gücü yetenlerin Beytullah’ı haccetmesi, Allah’ın insanlar üzerinde bir hakkıdır. Kim inkâr ederse, bilmelidir ki Allah bütün âlemlerden müstağnîdir.] (Âl-i İmran, 3/96-97) Sadaka’llàhu’l-azîm.
Ve kàle nebiyyünâ salla’llàhu aleyhi ve sellem:1
1 Buhàrî, Sahîh, c.II, s.629, no:1683; Müslim, Sahîh, c.VII, s.71, no:2403; Tirmizî, Sünen, c.III, s.272, no:933; Neseî, Sünen, c.V, s.115, no:2629; İbn-i Mâce, Sünen, c.II, s.964, no:2888; İmam Mâlik, Muvatta’ (Rivâyet-i Yahyâ), c.I, s.346, no:767; Ahmed ibn-i Hanbel, Müsned, c.II, s.246, no:7348; İbn-i Huzeyme, Sahîh, c.IV, s.131, no:2513; İbn-i Hibbân, Sahîh, c.IX, s.9, no:3696; Taberânî, Mu’cemü’l- Evsat, c.I, s.278, no:905; Ebû Ya’lâ, Müsned, c.XII, s.11, no:6657; Abdü’r-Rezzak,
الْحَج الْمَبْرُورُ لَيْسَ لَهُ جَزَاءٌ إِلاَّ الْجَنَّةُ (خ. م. ت. ن. ه.
حم. عن أبي هريرة؛ حم. طس. هب. عن جابر)
Musannef, c.V, s.4, no:8799; İbn-i Ebî Şeybe, Musannef, c.III, s.120, no:12639; Beyhakî, Şuabü’l-İman, c.III, s.471, no:4091; Beyhakî, Sünenü’l-Kübrâ, c.IV, s.343, no:8506; Neseî, Sünenü’l-Kübrâ, c.II, s.322, no:3608; Begavî, Şerhü’s- Sünneh, c.III, s.317; Bezzâr, Müsned, c.II, s.477, no:8956; Hamîdî, Müsned, c.II, s.439, no:1002; Tayâlisî, Müsned, c.I, s.318, no:2425; Buhàrî, Târih-i Kebîr, c.I, s.132, no:399; Hatîb-i Bağdâdî, Târih-i Bağdad, c.IX, s.61; İbn-i Adiy, Kâmil fi’d- Duafâ, c.VI, s.223; İbn-i Asâkir, Târih-i Dimaşk, c.XXIII, s.384; Ukaylî, Duafâ, c.II, s.124; İbn-i Asâkir, Mu’cem, c.I, s.309, no:630; Deylemî, Müsnedü’l-Firdevs, c.II, s.147, no:2753; Ebû Hüreyre RA’dan. Ahmed ibn-i Hanbel, Müsned, c.III, s.325, no:14522; Taberânî, Mu’cemü’l- Evsat, c.VIII, s.203, no:8405; Beyhakî, Şuabü’l-İman, c.III, s.480, no:4119; İbn-i Adiy, Kâmil fi’d-Duafâ, c.VI, s.135; Ukaylî, Duafâ, c.I, s.141, no:173; Câbir ibn-i Abdullah RA’dan. Kenzü’l-Ummâl, c.V, s.4, no:11785, 11834, 12293-12295; Câmiü’l-Ehàdîs, c.XII, s.164, no:11687, 11688 ve c.XIV, s.369, no:14515; RE. 201/8.
(El-haccü’l-mebrûru leyse lehû cezâün ille’l-cenneh) [Mebrur bir haccın karşılığı cennetten başka bir şey değildir.] Sadaka rasûlü’llàh, fî mâ kàl, ev kemâ kàl. Yâ Rabbel-àlemîn... Yâ Erhame’r-Râhimîn...
Senin Peygamberin: “Âdâbına riayet ederek yapılmış bir haccın mukabili cennetten gayri bir şey değildir; mükâfatı cennettir.” buyurdu; bizi cenneti kazananlardan eyle yâ Rabbi!
Haccını makbûl, mebrûr bir hac olarak yapıp, gidip gelenlerden eyle yâ Rabbi! Yâ Rabbe’l-àlemîn! Bize bu uzun yolları kısa eyle... Bize yardım eyle... Bize tevfikini refîk eyle... Senin yolunda olmamızın şuurunda eyle... Bizi gafillerden, cahillerden eyleme yâ Rabbi!
Senin zikrinle bizleri meşgul eyle... Senin rızâna uygun vakit geçirmeyi nasîb eyle... Sevaplı ameller işlemeyi nasîb eyle... Birbirlerimizle iyi geçinmeyi nasîb eyle... Nefsi ve şeytanı aramıza sokma yâ Rabbi!
Yâ Rabbe’l-àlemîn! Şu uzak mesafeleri aşıp, Peygamber SAS Efendimiz Hazretleri’nin mübârek Ravza-i Mutahhara’sını ziyaret eylemeyi nasîb eyle yâ Rabbi! Peygamber SAS Efendimiz’in sevgisine iltifatına, teveccühüne cümlemizi nâil eyle yâ Rabbi!. Oralardan,
لبَّيْكَ، اَللَّهُمَّ َلبَّيْكَ
Lebbeyk, allàhümme lebbeyk!) diye diye, ihramlara bürüne bürüne, Dağları vâdileri aşarak Mekke-i Mükerreme’ye sıhhatle, afiyetle ulaştır yâ Rabbi! Beyt-i Şerîf’ini hürmetle ziyâret etmeyi nasîb eyle yâ Rabbi! Usûlüne uygun tavaf etmeyi nasîb eyle yâ Rabbi! En güzel dualarla dua etmeyi nasîb eyle yâ Rabbi!
Sa’yimizi makbul eyle yâ Rabbi!
Zenbimizi mağfûr eyle yâ Rabbi!
İbâdetlerimizi, taâtlerimizi kabul eyle yâ Rabbi!
Her türlü günahlardan bizleri pâk eyle yâ Rabbi! Arafat’ta baş açık, boyun bükük sana kaldırdığımız ellerimizi, yaptığımız duaları reddetme yâ Rabbi! Kestiğimiz kurbanlarımızı kabul eyle yâ Rabbi!
Hânelerimize sıhhat ü afiyetle dönmeyi nasîb eyle yâ Rabbi! Günahlarımızdan sıyrılmış, pâk olarak dönmeyi nasîb eyle yâ Rabbi! Ödemesinden âciz olduğumuz kul haklarını da ödettir yâ Rabbi! Gitmiş olan kardeşlerimize, tekrar tekrar gitmelerini nasîb eyle yâ Rabbi! Gitmemiş olanlara da şartlarını ihsân eyle yâ Rabbi! Maddeten ve mânen zengin eyle yâ Rabbi!
Hac vazifesini seve seve yapmayı nasîb eyle yâ Rabbi! Nice nice seneler, tekrar tekrar haclar, umreler ihsân eyle yâ rabbi! Rasûl-i Edîb’ini ziyâretler nasîb eyle yâ Rabbi!
Kur’ân-ı Kerim’in sevgisini gönüllerimize yerleştir yâ Rabbi! Zikrinle kalplerimizi diri eyle yâ Rabbi! Zikrinde dâim eyle yâ
Rabbi... Şükründe dâim eyle yâ Rabbi...
Cümlemize sıhhat ü afiyetler ihsân eyle yâ Rabbi! Zikrinde, şükründe, hüsn-ü ibâdetinde bizleri muvaffak eyle yâ Rabbi...
Cümlemize hüsn-ü hâtimeler nasîb eyle yâ Rabbi! Hayırlı uzun ömürlerle muammer olduktan sonra, buyurun beraber diyelim:
أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلٰهَ إِلاَّ الِلُ، وَأَشْهَدُ أَنَّ مُحَمَّدً عَبْدُهُ وَرَسُولُهُ
(Eşhedü en lâ ilâhe illa’llah, ve eşhedü enne muhammeden abdühû ve rasûlüh) diye diye, senin yolunda iken, abdestli iken, zikrindeyken, şükründeyken, cami yolundayken, hac yolundayken, umre yolundayken can vermeyi nasîb eyle yâ Rabbi! Yüzümüzü ak, alnımızı açık eyle yâ Rabbi! Kabirlerimizi geniş eyle yâ Rabbi! Kabirlerimizi pürnûr eyle yâ Rabbi!. Kabirlerimizi cennet bahçesi eyle yâ Rabbi! Kabirlerimizde haclarımızı, umrelerimizi, namazlarımızı, oruçlarımızı, ibâdetlerimizi, tâatlerimizi yoldaş eyle yâ Rabbi! Kabri cehennem çukuru olanlardan etme yâ Rabbi!
Kabirden kalktığımızda bizi Peygamber Efendimiz’in Livâü’l- Hamd’i altında haşreyle yâ Rabbi! Peygamberlerle, sıddîklarla, şehidlerle, sàlihlerle berâber eyle yâ Rabbi!
Rasûlüllah’ın yanına varırken yoldan çevrilenlerden etme yâ Rabbi! Mahşer gününün sıkıntılarından cümlemizi mahfûz eyle yâ Rabbi! Arş-ı A’lâ’nın gölgesinde, nurdan minberlerde gölgelenen, istirahat eden bahtiyarlardan eyle yâ Rabbi! Cennât-i âliyât’ına fadl ü kereminle bi-gayri hisâb dâhil eyle yâ Rabbi! Habîb-i Edîb’ine komşu eyle yâ Rabbi! Gül cemâlini rüyâlarda görmemizi nasîb eyle yâ Rabbi! Ahirette komşuluğunu ihsân eyle yâ Rabbi! Senin cemâlini gören, selâmına eren bahtiyarlardan eyle yâ Rabbi!
سَلًَمٌ قَوْلاً مِنْ رَبٍّ رَحِيمٍ (يـٰـسٓ:٨٥)
(Selâmün kavlen min rabbin rahîm) [Onlara merhametli Rabb’in söylediği selâm vardır.] (Yâsin, 36/58) ayetinin sırrına mazhar eyle yâ Rabbi! O esrârı müşâhede ettir yâ Rabbi! O devlete nâil eyle yâ Rabbi! Rıdvân-ı ekberine bizleri vâsıl eyle yâ Rabbe’l àlemîn! Bi-hürmeti esmâike’l-hüsnâ... Ve bi-hürmeti habîbike’l- müctebâ... Ve bi-hürmeti ibâdike’s-sàlihîn... Ve bi-hürmeti’l- kur’âni’l-kerîm... Ve bi-hürmeti zikrike’l-celîlü’l-cemîl... Ve bi- hürmeti esrâr-ı sûreti’l-fâtihate meahe’s-salevât!
Allaaahu ekber, allaaahu ekber... Lâââ ilâââhe ilallaaahu vallaaahu ekber... Allaaahu ekber, ve li’llâââhi’l-hamd. (3 defa)
Allaaahümme salli alâââ seyyidinâââ, muhammedinin- nebiyyi’l-ümmiyyi ve alâ... Aaalihiii ve sahbihiii ve sellim. (2 defa)
Allaaahümme salli alâââ seyyidinâââ, muhammedini’llezî câe bi’l-hakkı’l-mübîn, ve erseltehû rahmeten li’l-àlemîn.
16 Haziran 1990 - İSTANBUL