SELÂMET
(KURTULUŞ) ÂYETLERİ
Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla.
“Ey iman edenler! Allah yolunda savaşa çıktığınız zaman iyi anlayıp dinleyin. Size selâm verene, dünya hayatının geçici menfaatine göz dikerek “Sen mümin değilsin” demeyin.
Çünkü Allah’ın nezdinde sayısız ganimetler vardır. Önceden siz de böyle iken Allah size lütfetti;
o halde iyi anlayıp dinleyin.
Şüphesiz Allah bütün yaptıklarınızdan haberdardır.”
(4/Nisa 94)
“Rızasını arayanı Allah onunla kurtuluş yollarına götürür ve onları iradesiyle karanlıklardan aydınlığa çıkarır, dosdoğru bir yola iletir.” (5/Maide 16)
“Ayetlerimize inananlar sana geldiğinde onlara de ki: Selâm size! Rabbiniz merhamet etmeyi kendisine yazdı.
Gerçek şu ki: Sizden kim, bilmeyerek bir kötülük yapar, sonra ardından tevbe edip de kendini ıslah ederse, bilsin ki Allah çok bağışlayan, çok esirgeyendir.” (6/En’am 54)
“İki taraf (cennetlikler ve cehennemlikler) arasında bir perde ve A’râf üzerinde de herkesi simalarından tanıyan adamlar vardır ki, bunlar henüz cennete girmedikleri halde (girmeyi) umarak cennet ehline: “Selâm size!” diye seslenirler.” (7/A’raf 46)
“Onların oradaki duası: Allah’ım! Seni noksan sıfatlardan tenzih ederiz!” (sözleridir) . Orada birbirleriyle karşılaştıkça söyledikleri ise “selâm” dır. Onların dualarının sonu da şudur: Hamd, âlemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur.” (10/ Yunus 10)
“Denildi ki: Ey Nuh! Sana ve seninle beraber olan ümmetlere bizden selâm ve bereketlerle (gemiden) in! Kendilerini (dünyada) faydalandıracağımız, sonra da bizden kendilerine elem verici bir azabın dokunacağı ümmetler de olacaktır.” (11/Hud 48)
“Andolsun ki elçilerimiz (melekler) İbrahim’e müjde getirdiler ve “Selâm (sana) ” dediler. O da: (Size de) selâm” dedi ve hemen kızartılmış bir buzağı getirdi. (11/Hud 69)
“ (Melekler:) Sabrettiğinize karşılık size selâm olsun! Dünya yurdunun sonu (cennet) ne güzeldir! (derler) .” (13/ Rad 24)
“İman edip de iyi şeyler yapanlar, Rab’lerinin izniyle içinde ebedî kalacakları ve zemininden ırmaklar akan cennetlere sokulacaklardır. Orada (birbirleriyle) karşılaştıkça söyledikleri “selâm” dır.” (14/İbrahim 23)
“ (Allah’ın azabından korkup rahmetine sığınan) takvâ sahipleri, mutlaka cennetlerde ve pınar başlarında olacaklar.
“Oraya emniyet ve selâmetle girin.” (denilir, onlara) .
(15/Hicr 45-46)
“Onun yanına girdikleri zaman, “selâm” dediler. (İbrahim:) Biz senden çekiniyoruz, dedi.” (15/Hicr 52)
“ (Onlar) meleklerin, “Size selâm olsun. Yapmış olduğunuz (iyi) işlere karşılık cennete girin” diyerek tertemiz olarak canlarını aldıkları kimselerdir.” (16/Nahl 32)
“Doğduğu gün, öleceği gün ve diri olarak kabirden kaldırılacağı gün ona selâm olsun!” (19/Meryem 15)
“Doğduğum gün, öleceğim gün ve diri olarak kabirden kaldırılacağım gün esenlik banadır.” (19/Meryem 33)
“İbrahim: Selâm sana, dedi, Rabbinden senin için mağfiret dileyeceğim. Çünkü O bana karşı çok lütufkârdır.”
(19/ Meryem 47)
“Orada boş söz değil, hoş söz duyarlar. Ve orada, sabahakşam kendilerine ait rızıkları vardır.” (19/Meryem 62)
“Haydi, ona gidin de deyin ki: Biz senin Rabbinin elçileriyiz. İsrailoğullarını hemen bizimle birlikte gönder; onlara eziyet etme! Biz, senin Rabbinden bir âyet getirdik. Kurtuluş, hidayete uyanlarındır.” (20/Taha 47)
“Ey ateş! İbrahim için serinlik ve esenlik ol!” dedik.”
(21/Enbiya 69)
“Rahmân’ın (has) kulları onlardır ki, yeryüzünde tevazu ile yürürler ve kendini bilmez kimseler onlara laf attığında (incitmeksizin) “Selâm!” der, (geçerler) ” (25/Furkan 63)
“İşte onlara, sabretmelerine karşılık cennetin en yüksek makamı verilecek, orada hürmet ve selâmla karşılanacaklardır.” (25/Furkan 75)
“ (Resulüm!) De ki: Hamd olsun Allah’a, selâm olsun seçkin kıldığı kullarına. Allah mı daha hayırlı, yoksa O’na koştukları ortaklar mı?” (27/Neml 59)
“Onlar, boş söz işittikleri zaman ondan yüz çevirirler ve: Bizim işlerimiz bize, sizin işleriniz size. Size selâm olsun. Biz kendini bilmezleri (arkadaş edinmek) istemeyiz, derler.” (28/Kasas 55)
“Kendisine kavuştukları gün, Allah’ın onlara iltifatı “selâm” dır. Allah onlara çok değerli mükâfat hazırlamıştır.” (33/Ahzab 44)
“Onlara merhametli Rabbin söylediği selâm vardır.”
(36/Yasin 58)
“Bütün âlemlerden Nuh’a selâm olsun!” (37/Saffat 79)
“İbrahim’e selâm! (dedik.) ” (37/Saffat 109) “Musa ve Harun’a selâm olsun” (37/Saffat 120) “İlyas’a selâm” (37/Saffat 130)
“Gönderilen bütün peygamberlere selâm olsun!
Âlemlerin Rabbi olan Allah’a da hamd olsun!”
(37/Saffat 181-182)
“Rablerine karşı gelmekten sakınanlar ise, bölük bölük cennete sevk edilir, oraya varıp da kapıları açıldığında bekçileri onlara:
Selâm size! Tertemiz geldiniz. Artık ebedî kalmak üzere girin buraya, derler.” (39/Zümer 73)
“ (Allah:) Şimdilik sen onlardan yüz çevir ve size selâm olsun de. Yakında bilecekler! (buyurdu.)” (43/ Zuhruf 89)
“Oraya selâmetle girin. İşte bu, ebedi yaşamanın başladı-
ğı gündür.” (50/Kaf 34)
“Onlar İbrahim’in yanına girmişler, selâm vermişlerdi. İbrahim de selâmı almış, içinden, “Bunlar, yabancılar” demişti.” (51/Zariyat 25)
“Orada boş bir söz ve günaha sokan bir laf işitmezler. Söylenen, yalnızca “selâm, selâm”dır.” (56/Vakıa 25-26) “Ey sağdaki! Sana selâm olsun!” (56/Vakıa 91) “Cehennem ehliyle cennet ehli bir olmaz. Cennet ehli, is-
teklerine erişenlerdir.
Eğer biz bu Kur’an’ı bir dağa indirseydik, muhakkak ki onu, Allah korkusundan baş eğerek, parça parça olmuş görürdün.
Bu misalleri insanlara düşünsünler diye veriyoruz.
O, öyle Allah’tır ki, kendisinden başka tanrı yoktur. Görülmeyeni ve görüleni bilendir.
O, esirgeyendir, bağışlayandır.
O, öyle Allah’tır ki, kendisinden başka hiçbir tanrı yoktur.
O, mülkün sahibidir, eksiklikten münezzehtir, selâmet verendir, emniyete kavuşturandır, gözetip koruyandır, üstündür, istediğini zorla yaptıran, büyüklükte eşi olmayandır. Allah, müşriklerin ortak koştukları şeylerden münezzehtir.
O, yaratan, var eden, şekil veren Allah’tır. En güzel isimler O’nundur.
Göklerde ve yerde olanlar O’nun şanını yüceltmektedirler. O, galiptir, hikmet sahibidir.” (59/Haşr 20-24)
Rahman ve rahim olan Allah’ın adıyla.
“Biz onu (Kur’an’ı) Kadir gecesinde indirdik. Kadir gecesinin ne olduğunu sen bilir misin?
Kadir gecesi, bin aydan hayırlıdır. O gecede, Rab’lerinin izniyle melekler ve Ruh (Cebrail), her iş için iner dururlar.
O gece, esenlik doludur. Ta fecrin doğuşuna kadar.”
(97/Kadr 1-5)