HAMD ÂYETLERİ
Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla.
“Hamd (övme ve övülme) , âlemlerin Rabbi Allah’a mahsustur.
O, Rahmândır ve Rahîmdir. Ceza gününün Mâlikidir.
(Rabbimiz!) Ancak sana kulluk ederiz ve yalnız senden medet umarız.
Bize doğru yolu göster. Kendilerine lütuf ve ikramda bulunduğun kimselerin yolunu; gazaba uğramışların ve sapmışların yolunu değil. Âmin.” (1/Fatiha 1-7)
Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla,
“Hatırla ki Rabbin meleklere: Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım, dedi.
Onlar: Bizler hamdinle seni tesbih ve seni takdis edip dururken, yeryüzünde fesat çıkaracak, orada kan dökecek insanı mı halife kılıyorsun? dediler. Allah da onlara: Sizin bilemeyeceğinizi herhalde ben bilirim, dedi.” (2/Bakara 30)
“Hamd, gökleri ve yeri yaratan, karanlıkları ve aydınlığı var eden Allah’a mahsustur. (Bunca âyet ve delillerden) sonra kâfir olanlar (hala putları) Rab’leri ile denk tutuyorlar.” (6/En’am 1)
“Böylece zulmeden toplumun kökü kesildi. Hamd, âlemlerin Rabbi Allah’a mahsustur.” (6/En’am 45)
“ (Cennette) onların altlarından ırmaklar akarken, kalplerinde kinden ne varsa hepsini çıkarır atarız. Ve onlar derler ki: “Hidayetiyle bizi (bu nimete) kavuşturan Allah’a hamdolsun!
Allah bizi doğru yola iletmeseydi kendiliğimizden doğru yolu bulacak değildik. Hakikaten Rabbimizin elçileri gerçeği getirmişler.” Onlara: İşte size cennet; yapmış olduğunuz iyi amellere karşılık ona vâris kılındınız diye seslenilir.” (7/A’raf 43)
“Onların oradaki duası: “Allah’ım! Seni noksan sıfatlardan tenzih ederiz!” (sözleridir) .
Orada birbirleriyle karşılaştıkça söyledikleri ise “selâm”dır.
Onların dualarının sonu da şudur:
Hamd, âlemlerin Rabbi Allah’a mahsustur.”
(10/Yunus 10)
Gök gürültüsü Allah’ı hamd ile tesbih eder. Melekler de O’nun heybetinden dolayı tesbih ederler. Onlar (inanmayanlar) , Allah hakkında mücâdele edip dururken O, yıldırımlar gönderip onlarla dilediğini çarpar. Ve O, azabı pek şiddetli olandır. (13/Ra’d 13)
“Yaşlılığımda bana İsmail’i ve İshak’ı lütfeden Allah’a hamdolsun! Şüphesiz Rabbim duayı işitendir.”
(14/İbrahim 39)
Sen şimdi Rabbini hamd ile tesbih et ve secde edenlerden ol!
Ve sana yakîn (ölüm) gelinceye kadar Rabbine ibadet et!
(15/Hicr 98-99)
“Allah, hiçbir şeye gücü yetmeyen, başkasının malı olmuş bir köle ile katımızdan kendisine verdiğimiz güzel rızıktan gizli ve açık olarak harcayan (hür) bir kimseyi misal verir. Bunlar hiç eşit olurlar mı?
Doğrusu hamd Allah’a mahsustur. Fakat onların çoğu
(bunu) bilmezler.” (16/ Nahl 75)
“Yedi gök, yer ve bunlarda bulunan herkes O’nu tesbih eder. O’nu övgü ile tesbih etmeyen hiçbir şey yoktur. Ne var ki siz, onların tesbihini anlamazsınız. O, halimdir, bağışlayıcıdır.” (17/ İsra 44)
“Allah sizi çağıracağı gün, kendisine hamdederek çağrısına uyarsınız ve (dirilmeden önceki halinizde) çok az kaldığınızı sanırsınız.” (17/İsra 52)
Çocuk edinmeyen, hâkimiyette ortağı bulunmayan, âcizlikten ötürü bir dosta da ihtiyacı olmayan Allah’a hamdederim” de ve tekbir getirerek O’nun şanını yücelt!
(17/ İsra 111)
Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla.
“Hamd olsun Allah’a ki, O, (insanları) kendi tarafından çetin bir azap ile ikaz etmek, iyi iş ve davranışlarda bulunan müminlere, kendileri için, içinde ebedi kalacakları (cennette) güzel bir ecir bulunduğunu müjdelemek için kuluna (Muhammed’e) , kendisinde hiçbir (tezat ve) eğrilik bulunmayan dosdoğru Kitab’ı indirdi.” (18/ Kehf 1-3)
“ (Resulüm!) Sen, onların söylediklerine sabret. Güneşin doğmasından önce de batmasından önce de Rabbini övgü ile tesbih et; gecenin bir kısım saatleri ile gündüzün etrafında (iki ucunda) da tesbih et ki, sen, Allah’tan hoşnut olasın, (Allah da senden!) ”. (20/ Taha 130)
“Sen, yanındakilerle birlikte gemiye yerleştiğinde:
“Bizi zalimler topluluğundan kurtaran Allah’a hamdolsun” de”. (23/Müminun 28)
“Ölümsüz ve daima diri olan Allah’a güvenip dayan. O’nu hamd ile tesbih et. Kullarının günahlarını O’nun bilmesi yeter”. (25/ Furkan 58)
“Andolsun ki biz, Davud’a ve Süleyman’a ilim verdik. Onlar: Bizi, mümin kullarının bir çoğundan üstün kılan Allah’a hamd olsun, dediler”. (27/Neml 15)
“ (Resulüm!) De ki: ”Hamd olsun Allah’a selâm olsun seçkin kıldığı kullarına. Allah mı daha hayırlı, yoksa O’na koştukları ortaklar mı?” (27/Neml 59)
“Ve şöyle de: “Hamd Allah’a mahsustur. O, âyetlerini size gösterecek, siz de onları görüp tanıyacaksınız (ama artık faydası olmayacaktır) . Rabbin, yaptıklarınızdan habersiz değildir.” (27/Neml 93)
“İşte O, Allah’tır. O’ndan başka ilah yoktur. Önünde de, sonunda da hamd O’nundur, hüküm O’nundur. Ve ancak O’na döndürüleceksiniz.” (28/Kasas 70)
“Andolsun ki onlara: “Gökten su indirip onunla ölümünün ardından yeryüzünü canlandıran kimdir?” diye sorsan, mutlaka, “Allah” derler.
De ki: (Öyleyse) hamd da Allah’a mahsustur. Fakat onların çoğu (söyledikleri üzerinde) düşünmezler.”
(29/Ankebut 63)
“ (Haydi siz) gündüzün sonunda ve öğle vaktine eriştiğinizde Allah’ı tesbih edin (namaz kılın) , ki göklerde ve yerde hamd O’na mahsustur.” (30/Rum 18)
“Andolsun ki onlara, “Gökleri ve yeri kim yarattı?” diye sorsan, mutlaka “Allah...”derler.
De ki: (Öyleyse) övgü de yalnız Allah’a mahsustur, ama onların çoğu bilmezler.” (31/Lokman 25)
“Bizim âyetlerimize ancak o kimseler inanırlar ki, bunlarla kendilerine öğüt verildiğinde, büyüklük taslamadan secdeye kapanırlar ve Rablerini hamd ile tesbih ederler.” (32/Secde15) (Bu ayet okununca secde edilecektir.)
Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla.
“Hamd, göklerde ve yerde bulunanların hepsinin sahibi olan Allah’a mahsustur. Âhirette de hamd O’na mahsustur. O, hikmet sahibidir, (her şeyden) haberi olandır.” (34/Sebe’1)
Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla.
“Gökleri ve yeri yaratan, melekleri ikişer, üçer, dörder kanatlı elçiler yapan Allah’a hamdolsun.
O, yaratmada dilediği arttırmayı yapar. Şüphesiz Allah, her şeye gücü yetendir.” (35/Fatır 1)
“ (Cennette şöyle) derler: Bizden tasayı gideren Allah’a hamdolsun.
Doğrusu Rabbimiz çok bağışlayan, çok nimet verendir.”
(35/Fatır 34)
“Senin izzet sahibi Rabbin, onların isnad etmekte oldukları vasıflardan yücedir, münezzehtir.
Gönderilen bütün peygamberlere selâm olsun! Âlemlerin Rabbi olan Allah’a da hamd olsun!”
(37/Saffat 180-182)
“Allah bir biriyle çekişip duran bir çok ortakların sahip olduğu bir adam (köle) ile yalnız bir kişiye bağlı olan bir adamı misal olarak verir. Bu ikisi eşit midir? Hamd Allah’a mahsustur. Fakat onların çoğu bilmezler.” (39/Zümer 29)
“Onlar: Bize verdiği sözde sadık olan ve bizi, dilediğimiz yerinde oturacağımız bu cennet yurduna vâris kılan Allah’a hamdolsun. İyi amelde bulunanların mükâfatı ne güzelmiş! derler.
Melekleri görürsün ki, Rablerine hamd ile tesbih ederek Arş’ın etrafını kuşatmışlardır. Artık aralarında adaletle hükmolunmuş ve “âlemlerin Rabbi olan Allah’a hamdolsun” denilmiştir.” (39/Zümer 74-75)
“Arş’ı yüklenen ve bir de onun çevresinde bulunanlar (melekler) , Rablerini hamd ile tesbih ederler, O’na iman ederler. Müminlerin de bağışlanmasını isterler:
Ey Rabbimiz! Senin rahmet ve ilmin her şeyi kuşatmıştır. O halde tevbe eden ve senin yoluna gidenleri bağışla, onları cehennem azabından koru! (derler) .” (40/ Mümin 7)
“ (Resulüm!) Şimdi sen sabret. Çünkü Allah’ın vâ’di gerçektir. Günahının bağışlanmasını iste. Akşam-sabah Rabbini hamd ile tesbih et.” (40/ Mümin 55)
“O daima diridir; O’ndan başka hiçbir tanrı yoktur. O halde dinde ihlâslı ve samimi kişiler olarak O’na dua edin. Her türlü övgü âlemlerin Rabbi Allah’a mahsustur.” (40/Mümin 65)
“Neredeyse yukarılarından gökler çatlayacak! Melekler de Rablerini hamd ile tesbih ediyorlar ve yerdekiler için mağfiret diliyorlar, iyi bilin ki Allah çok bağışlayan, çok esirgeyendir.” (42/Şura 5)
“Hamd, göklerin Rabbi, yerin Rabbi bütün âlemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur.
Göklerde ve yerde azamet yalnız O’nundur. O, azîzdir, hakîmdir.” (45/Casiye 36-37)
“ (Resulüm!) Onların dediklerine sabret. Güneşin doğuşundan önce de, batışından önce de Rabbini hamd ile tesbih et.
Gecenin bir bölümünde ve secdelerin ardından da O’nu tesbih et.” (50/Kaf 39-40)
“Rabbinin hükmüne sabret. Çünkü sen gözlerimizin önündesin. Kalktığın zaman da Rabbini hamd ile tesbih et.
Gecenin bir kısmında ve yıldızların batışından sonra da O’nu tesbih et.” (52/Tur 48-49)
Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla.
“Göklerde ve yerde ne varsa hepsi Allah’ı tesbih eder.
Mülk O’nundur, hamd O’nadır. O her şeye kadirdir.”
(64/Teğabun 1)
Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla.
“Allah’ın yardımı ve zaferi gelip de insanların bölük bölük Allah’ın dinine girmekte olduklarını gördüğün vakit Rabbine hamdederek O’nu tesbih et ve O’ndan mağfiret dile. Çünkü O, tevbeleri çok kabul edendir.” (110/Nasr 1-3)